Bir senelik bir aradan sonra tekrardan Gözyaşı Geceleri' ni Gent'e getirmek üzereyiz. Tarih belli, mekan belli... Bu yılki konu ise Kerbela. Bir şeyler biliyoruz ama yinede biraz okuyayım nedir ne değildir diye...
Taht kavgasında öteyen giden bir durum değil, aslında müslüman toplumumuzun kırıldığı bır olay Kerbela. Herhalde inceldiği yerden kopsun dedikleri böyle birşey olsa gerek. Olayın tarihi ve dini boyutuna el almadan asıl bugün itibari ile toplumuzda cereyan eden iki konu hakkında düşündüklerimi aktarmak istiyorum. Birincisi efendim koskoca tiyatro salonunda (Capitole Gent) haremlik-selamlık mı yapılacak sorusu ve ikincisi kerbela alevilerinmiş cami neden böyle bir organizasyon düzenliyormuş...
İlk yazı mazı derken artık başlama saatin gelip gectiği farkettim... Insan iki üç cümle yazmak için bile vakit bulamıyor... O kadar vaktim olsa biraz daha kitap okurdum. İlk öncelerde kendime bir yazar şekli verip öyle yazmaya başlamaktı. Yazar şekli mi? O da nerden çıktı şimdi...Herkesçe bilinen bir tiptir aslında yazar tipi: dagınık saç, dırseği yamalı ceket, mümkün ise kadifeden, ...(neyse fazla uzatmıyayım) ve en vazgecilmezlerden sigara veya pipo. Sıgara icmediğim için burada pipoyu tercih ediyorum...(gec oldu bu yazım daha bitmedi ve yarın devam edeceğim)